Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Classic Header

{fbt_classic_header}

Son yazılar:

latest

Kimler şiddete daha meyilli?

Günümüzde şiddet toplumsal bir sorun haline geldi. Peki toplumumuzda şiddetin bu denli artış göstermesinin sebepleri neler? Kimler şidde...

Günümüzde şiddet toplumsal bir sorun haline geldi. Peki toplumumuzda şiddetin bu denli artış göstermesinin sebepleri neler? Kimler şiddete başvurmaya daha fazla meyilli? İşte yanıtlar...

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi (BRSHH) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Türkcan, alkol veya madde kullanım bozukluğu olan, daha önce suç davranışları olan, topluma karşı kişilik bozukluğuna ilişkin özellikleri olan bireylerde şiddet eğiliminin daha fazla olduğunu söyledi.

Şiddetin oluşmasında, hizmet alan ve veren kişilerin ruhsal durumları ve iletişim yöntemleri, işyerinin yapısı, çevresel ve kültürel faktörler, yasal düzenlemelerin önemli rol oynadığını belirten Dr. Ahmet Türkcan, “Sağlık alanında, sıkıntılı, ızdıraplı kişiler ve bunların yakınlarının şiddet davranışına sık rastlanılır. Uzun bekleme süreleri, bekleme bölümlerinin konforunun düşük olması gibi faktörler şiddet davranışlarının oluşmasına yol açabilir” dedi.

Şiddete başvurarak sorunları çözmeye çalışmanın öğrenilmiş ve tekrarlanan bir davranış şekli olduğunu aktaran Dr. Ahmet Türkcan, “Sorunlarla alternatif ve şiddet dışı yöntemlerle başa çıkmayı öğrenememek şiddet davranışına başvurmayı artırabilir” diye konuştu.

Çocukları Korumalıyız

Günümüzde toplumda şiddetin bu denli artış göstermesinin birçok sebebi olduğunu da ifade eden Dr. Ahmet Türkcan, şöyle devam etti:

“Bir toplumda şiddetin artışına etki eden ekonomik, kültürel, sosyal, yasal pek çok faktör bulunmaktadır. Toplum ruh sağlığına etki eden faktörleri tanımlayarak bunlara ilişkin düzeltici müdahalelerde bulunmak önemlidir.

Örneğin ebeveyn eğitimi, anne baba okulları, bireylerin ruhsal ve bedensel sağlıklarının düzeltilmesi, erken dönemde ruhsal sorunların saptanarak bireysel-ailesel terapötik girişimlerin yapılması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi, eğitimin iyileştirilmesi, güven duygusunun ve toplumsal sorumluluk ve dayanışma duygusunun geliştirilmesi ve yasal düzenlemelerle şiddetin engellenmesi gibi pek çok yöntemin uygulanması gereklidir.
Kitle iletişim araçlarında şiddet içeriğinin azaltılması, denetlenmesi, çocukların bu açıdan korunması önemlidir.”

İlaç Tedavisi ve Psikoterapi Uygulanabilir

Psikiyatride güncel sınıflandırma sistemlerinde “şiddet bağımlılığı” isimli bir hastalık tanısı bulunmadığını hatırlatan Dr. Ahmet Türkcan, şunları kaydetti:

“Şiddet davranışları, psikotik bozukluklar, duygudurum bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklarda görülebilir. Antisosyal kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu vb. bazı kişilik bozuklukları ve özellikleri olan bireylerde, alkol madde kullanım bozukluğu olanlarda, beyin hastalıklarına bağlı bilişsel bozukluğu olan bireylerde şiddet davranışları görülebilir. Şiddet davranışları tekrarlayıcı nitelik kazanmış olgularda, psikiyatrik değerlendirmelerle ilaç tedavileri ve psikoterapiler uygulanabilir. Örneğin çabuk öfkelenen ve şiddete başvuran olgulara öfke kontrolüne ilişkin bilişsel davranışçı terapilerle yardım edilebilir.”

Hiç yorum yok

Yaşam Televizyonu sayfalarındaki yazılar hakkında her türlü eleştiri, yorum ve önerilerinizi bizimle paylaşmanızı istiyoruz. Teşekkürler.

Önizle